28. KASAS / 79Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Ziynetler içinde kavminin karşısına ihrac oldu. Dünya hayatını irade edenler, dediler ki:
"Keşke Karun'a verilenin misli bizde olsaydı. O elbette/kesinlikle azim hazz sahibidir." | فَخَرَجَ عَلٰى قَوْمِه۪ ف۪ي ز۪ينَتِه۪ۜ قَالَ الَّذ۪ينَ يُر۪يدُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا يَا لَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَٓا اُو۫تِيَ قَارُونُۙ اِنَّهُ لَذُو حَظٍّ عَظ۪يمٍ | .79 | 79 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
harece Kök: H:RCKelime: haraceFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
kavmihî Kök: K:VMKelime: kavimİsim, Eril Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: ✦ Cemaat. Topluluk. Millet.
✦ Kadınlar olmaksızın erkekler topluluğu.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
zînetihî Kök: ZYNKelime: zinetİsim, Dişil Kelime Anlam: Süs. Bezek. Kadınlara mahsus kıymetli eşya.
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
llezîne Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
yurîdûnel Kök: RVDKelime: iradeFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.
hayâted Kök: HYYKelime: hayatİsim, Dişil Kelime Anlam: Dirilik. Canlılık. Sağlık. / Kasaba ve köy evlerinde üstü kapalı, bir, iki veya üç tarafı açık sofa, avlu.
dunyâ Kök: DNVKelime: dunyaİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Dünya (Denâet veya dünüvv. den) En yakın, en aşağı. Şimdiki âlemimiz.
yâ Kök: harfKelime: yaKelime Anlam:
leyte Kök: harfKelime: leyteKelime Anlam: Temenni yani umma harfidir. “Keşke, olsa” manalarına gelir. Olma ihtimali olmayan ya da olması çok zor olan durumlar için kullanılır.
lenâ Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
misle Kök: MS!LKelime: mislİsim, Eril Kök Anlam: Gibi görünmek. Benzer olmak. Kelime Anlam: Benzer. Eş. Nazır. Tıpkısı. Aynısı kadar. Bire-bir.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
ûtiye Kök: eTYKelime: itaFiil, İF'AL Kalıbı, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.
kârûnu Kök: K:RNKelime: karunÖzel İsim Kelime Anlam: İbranice; “Korah or Kōrach / Ḳōraḥ” şeklinde İncil’de de zikredilmektedir. / kel kafalı. / buz, dolu ve don
innehu Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
le Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
zû Kök: Z!VTKelime: zuxoxox Kelime Anlam: Kendi. Öz, asıl. / Hürmete layık kimse. / Ehil. Erbab. Sahib. Malik. // sahip olan şey, özne, şahıs, / özlenme, bazı iltihaplara verilen ad. // Zevata: İki zat. İki sahib. Çift. (müen: zevatey) // Zevat: Üzüm, buğday gibi şeylerin kabuğu. // (Zİ : Zu : Za : Zat : Zevat)
hazzın Kök: HZ:Z:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
azîmin. Kök: A:Z:MKelime: azimİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Azimet eden. Gidici. // Büyük. Yüce. Çok ileri. Ç: İzam, Uzema'
El Azim : Mutlakiyet, mutlak yapmak, olmak fiili. Biz de azmimizde ALLAH'ın azmi ile beraberiz. Bazen duymayız, gafil oluruz. Daima hassas olmak icab eder. AZAMETLİ OLAN | | | | |
Diğer Meal: 79. Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, “Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.
|